10 Kasım 2010 Çarşamba

Why Don't We Do it on the Road?

Yeni aldığım parfüme bayıldım. Bu kadar güzel kokabilir bir hatun kişi ancak. Kendisini eşarbıma boca ettikten sonra eşarbı boynuma dolayıp oturdum. Yaklaşık yarım saat sonra erotik hayallere dalmış olduğumu farkettim. Kendimi kendi kokumla tahrik ettim. "I just turned myself on" adlı bir beste yapmak istiyorum, Katy Perry styla!



İzmir'in barlarında biranın yanına turşu getiriyorlar. Turşuya sadece hamilelik dönemlerimde değil, normalde de aşerdiğimden çoook hoşuma giden bu uygulama meğer muhteşem de bir lojik barındırıyormuş bünyesinde. Turşu yapısı gereği insanın içini yakan bir gıda olduğundan, turşuyu yedikçe daha çok susayıp daha çok bira sipariş ediyormuş insanlar. "Oh la la!" öyle değil mi? Bol tuzlu patlamış mısırın ardında da aynı mantık yatıyormuş netekim.


Bira dedik alkolden devam edelim. Yıllardır köpek gibi içmeme rağmen hala 3.biradan sonra hayatım blurlanmaya başlıyor. Ucuza sarhoş olmak bir yandan güzel olsa da bir ufağı tek başıan devirip masadan babalar gibi kalkan hatunları da kıskanmıyor değilim. Bir de dün gece, evde tek başına şarabını yudumlayan hüzünlü ve güzel kadını oynadım. Bence rolümün epeyce hakkını verdim. Hoşuma da gitti halim. Böyle böyle alkolik olurum artık...






 



0 Kişi Laflar Hazırlamış: