31 Ağustos 2010 Salı

Blackbird Sings

Aile yanı tatili diye bir şey var. Değişik. Güzel. Sen yatıyorsun, annen de ağzından içeri yemek döküyor. Arada baban dürtüyor. Seni yerinden kaldırıp çivi çakma ritüeline çırak ediyor. Bir kuş yuvasını izle mesela 3 gün falan, özünde aynı mantelite.


Ben de bundan yaptım işte. Dumanı tepesinde tüten sıcak bok  kadar taze mekanımı (blog çirkin bir laf değil mi sizce de?) ondan kelli savsakladım. Dağ başında ahşap boyama sanatına kendini kaptırdığımdan yani. Hayatının baharında emekli olmuş kişi oldum 5 günlüğüne, günümüz Benjamin Button'unu başarıyla sahneledim.


Aile hayatı hususunda herkes ben kadar ballı değil, şanslı piçin önde gideniyim, evet. Knuyu daha fazla ballandırmayacağım. Fakat aklım kaldı orada, o dağ tepesinde.


Şimdi kafam boş. Ruhum desen ha keza. Kendimi toparlayınca anlatmak istediğim şeyler var. Ama toparlanınca...

 
Bir kaç güne...

0 Kişi Laflar Hazırlamış: